Ünlü Psikyatr Carl Gustav Jung’un Astrolojik Görüntülemesi
Satürn Kova insanı Carl Gustav Jung
Carl Gustav Jung, 26 Temmuz 1875’te İsviçre’de doğmuştur. Carl Gustav Jung hem rüyalarla, hem bilinçaltı analizleriyle tüm Dünya’da okunan bilinen bir akademisyendir. Hayatın içinde var olan tüm sembolizmaları analiz etmiştir. Sembol okuyucular ve rüya yorumlayıcılar Carl Gustav Jung’un araştırmalarını incelemişlerdir. Bilinçaltı konularıyla yakından ilgilinenlerin, Carl Gustav Jung’un varlığından haberdar olmamaları imkansızdır. Bu kadar önemli bir şahsiyetin astroloji doğum haritasını incelemesek olmazdı. Şimdi Carl Gustav Jung’un doğum haritasına astrolojik olarak görüntüleyelim.
Carl Gustav Jung astrolojik görüntülemesi
Kendisini işine, bilimine ve kitaplarına adaması onun tam bir Satürn Kova insanı olmasından ileri gelir. Hatta Satürn’ünün Retro olması, ince eleyip, sık dokuyan bir mantığa da işarettir. Satürn’ü Kova burcunda olan insanlar sıkı çalışırlar. Satürn, astrolojide kayıt edici olarak bilinir. Aynı zamanda Satürn, Kova burcunda yöneticidir. Satürn’ü Kova burcunda olan kişiler, genellikle toplumsal görevler ile meşgul olur. Burada Süper bilinç çalışır ve kişi “kişilik” davasında değildir. Kişilikten öte, yüksek benliğin farkındadır. Satürn Kova burcundaki temel farkındalık “sorumluluklar”dır.
Güneş Antivertex Kavuşumu
Carl Gustav Jung’un Güneş’i 3° Aslan burcundadır. Güneş’i ile Apollon’un kavuştuğu Carl Gustav Jung, Apollon’un temsil ettiği akademisyenlik, kitaplar, yazılar, bilim vs. hakkında Dünya’da söz sahibi ve yaratıcı bir isim. Uranyen astrolojik tekniğe göre, Antivertex noktasının da Apollon & Güneş ikilisyle kavuşum yapması, işine, merakına, ilgi alanlarına yönlenmekte içgüdüsel bir eğilim yaşadığını göstermektedir. Yani Jung, zaten doğuştan ilgi alanının farkında ve buna yönelmiştir. Astrolojik haritasındaki Güneş’iyle olan Antivertex kavuşumu, onun hangi yönde ve nasıl olması gerektiğini kolayca, doğal bir şekilde, içgüdüsel olarak kendisinin bildiğini anlatmaktadır. Astrolojdie Antivertex çok önemli bir noktadır. Tıpkı Yükselen burcu gibi, dikkate alınması gereken bir astrolojik faktördür.
Carl Gustav Jung’un zihnini gösteren gösterge : MERKÜR YENGEÇ
Jung’un kitaplarında bahsettiği, duygular, zihin, bilinçaltı ve bunlar arasındaki bağlantıyı açıklayabilmesi, bu konulardaki yeteneği direkt olarak Merkür Yengeç ile ilişkilidir. Jung’un doğum haritasındaki Merkür Yengeç, ilgi alanı olan “duyguların” ifadesinde zaten en mükemmel yerleşimdir diyebiliriz. Uranyen Astrolojide Vulkanus’un konumu ile, Merkür’ün yerleşimin orta noktasındaki Güneş ve Apollon’u, analitik psikoloji alanındaki öncülüğünü de anlatıyor. Yeri gelmişken, Carl Gustav Jung’un bir sözüne yazımızda yer verelim :
“Ve biz hala kendimizde görmek istemediğimiz bütün kötülükleri ve değersizlikleri “diğer insana” atfetmeye devam ederiz.”
Carl Gustav Jung’un Kuzey Ay Düğümü Koç Burcunda
Hayat yolumuzu, diğerleriyle olan bağlantılarımızın kalitesini gösteren Kuzey Ay Düğümü (KAD), Jung’un astroloji haritasına göre Koç burcunda konumlanmıştır. Koç burcundaki KAD ile, kişisel istek ve becerilerin ortaya konacağı bu göstergede, Koç burcunun yöneticisi Mars ise Yay burcunda yer alıyor. Açıkçası Jung’un astroloji haritasındaki Mars’ın Yay burcundaki konumu, çoğu şeyi yerli yerine oturttu. Yay burcundaki Mars, felsefenin diğer adıdır. Felsefik tartışma, analizler için Mars Yay ideal bir yerleşimdir. Haritamızdaki Mars en fazla etkin olmamız gereken alanı gösterir.
Boğa burcunda Ay Yerleşimi
Carl Gustav Jung’un, “duygularla” bağlantılı Ay burcu Boğa’da konumlanmaktadır. Kendisi hayatın içinde var olan duyguları “asla” gözden kaçırmayacaktır. Boşveremeyeceği en önemli nokta duygulardır, ve zaten bu alanda türlü analizler ve felsefik çıkarımlarla, bilinç boyutunda tüm Dünya’ya katkı sağlamıştır. Jung’un şu sözlerini de hatırlamakta fayda var :
“Kendimizde bilincinde olmadığımız her şeyi komşumuzda keşfederiz.”
Hekate ile içsel bilgelik
Son olaraki Jung’un haritasındaki Hekate ve Mars etkileşimi dikkat çekiyor. Hekate rüyaları, içsel benliği, bilgeliği anlatır. Mars’ını aktif şekilde bu bağlamda kullanan Jung, Merkür Yengeç’iyle insan dair ruhsal konuları çok güzel bir şekilde ifade etmiş ve psikolojiye katkı dolu kitaplar ve analizler bırakmıştır.
Avustralya’nın doğum haritasına göre, Güneş’i Oğlak burcu, yükseleni Koç ve Ay’ı Boğa burcu olarak görülüyor. Ülke’nin yükselen derecesi 21° Koç ile, transit Terazi’deki Zeus (yangınlar) 1° orb ile uzun bir süredir etkileşim yapmaktadır. Yükselen burcu, ülkenin durumunu, varlığını ifade eder. Aynı zamanda Zeus ile etkileşime giren kardinaldeki Satürn & Pluton kavuşumunun ciddi etkilerini yaşamaktayız. Bu sorun sadece ülke sorunu değil, aynı zamanda Dünya’yı ilgilendiren bir konu olduğundan, ve canlılık hayvanlar açısından da düşünüldüğünde, herkesi derin üzüntüye sokan ve çaresizliği gösteren bir felaket adeta… Avustralya’nın kuruluş haritasına göre, astrolojide hayvanları anlatan Artemis de, tam kardinalde Oğlak burcunda 22°’de yer alıyor. 
Avustralya’nın doğum haritasındaki 25°Vulcanus ile, Merkür etkileşiminde, etkili çözüm yöntemleri bulunabilir. Fakat sürecin biraz daha uzun olduğunu gördüğümü belirtmeliyim. Tüm ilgili astrolojik faktörler, özellikle de Zeus vurgusunun Dünya’da eşi benzeri görülmemiş bir yangına sebep vermesi, elbette altında başka nedenleri de barındıyor olabilir. 
Saturn ve Pluto’nun kardinal eksende kavuştuğu bu günlerde, tüm toplumu ilgilendirecek düzeyde gelişmeler olması mümkündür. Bu kavuşumda Ceres dikkat çekiyor, çünkü kavuşumla neredeyse aynı derecelerde bulunuyor. Ceres astrolojide beslenmeyi, anneliği, tarımı anlatır.