Spiritüel Gerçekler
Spiritüel bilgilerin bir anda pompalandığı bir zamanda yaşıyoruz. Spiritüel tuzaklara karşı uyanık ve bilinçli olmalıyız. Düşündüğümüz gibi pembe bir dünya olmayabilir… Spiritüel istilacı ve bozguncu varlıkların yeni taktikleri, insan bedenini terk eden sahibinin yerine kendilerinin girmesi… Bu varlıklar sandığınız gibi sevgi dolu ve melek değil…
Transa geçmek ve meditasyon düşünüldüğü kadar iyi olmayabilir!
Sizi transa sokuyorlar, çünkü bu dünyada sadece insan bedeni ile var olabilirler deniliyor… Dünya evrende stratejik bir yer imiş… Trans halleri, astral seyahatlerde siz bedeninizi terk ediyorsunuz. Ve bu bedeninize de başka varlıklar musallat olabiliyor deniliyor. Bu konuda Farah Yurdözü’nü takip etmenizi öneririm, yazıdaki fikirlerin kaynağı kendisidir.
Diğer varlıklar da tıpkı insanlarda da olduğu gibi, özellikle güç tiryakisi, kontrolcü ve istilacı varlıklar, insanları yöneterek ve onlar üzerinden bazı şeylere sahip olmak ve hatta sahip olmaya devam etmek istiyorlar deniliyor. Bu düşünce spiritüel camiada çok bilinmiyor ; çünkü kimse uyansın istemiyorlar.
Evrende İnsanın Yeri
Evrende zafer kavramının “insan” olmadan gerçekleştirilemeyeceği ve bu sebeple zeka vb üstünlükleriyle bir şekilde kontrol ettikleri insanlar üzerinden fayda gördükleri bazı şeyler var deniliyor. (Bunlar tam olarak nedir, bilinmiyor) Bu düşünceler, özellikle astrolojinin kullanım şekli, evrendeki sistematik işleyişi, dünyanın bu halini düşündüğümüzde mantıklı geliyor… Eğer bir gün uyandığımızda bir şeyler bir anda moda oluyorsa (astroloji de dahil) düşünmeliyiz… Astrolojideki sistemi kullanmamız ve varoluşu anlamak istememiz demek, astrolojinin kendi halinin bu algoritmanın çok masum olduğu anlamına gelmez. Böyle bir düzen şekli, belki de belli varlıklar tarafından düzene sokuluyor ve insanoğlunu simülasyona sokuyor.
Ay, ruh halimizi, modumuzu, aile yaşantımızı, annemizi anlatır. Yaklaşık 2 günde bir burç değiştiren Ay ile etki alırız. Güneşten yansıyan ışınlar, bizim zihnimizde Ay burcumuzla birlikte şekillenir. Ay’ın Balık burcu seyahatinde Güneşi Balık burçları, Yükselen Balıklar ve Ay burçları Balık olanlar daha çok etkilenir. Ay Balık burcundayken, balık burcunun sembolizmasını düşünerek, olası etkilerinden bahsedelim. Ay Balık’tayken, duygular başroldedir. Hassasiyet oldukça fazladır. Dokunsanız ağlarım moduna Ay Balık’ta daha kolay girebiliriz. Neptün, Balık burcunun yöneticisi olduğundan sanatsal düşünceler, sınırsız, sonsuz döngüye girecek fikirler, ilham kaynaklarının sınırsız olması, ilham gelmesi, yaratıcılığın sanatsal anlamda yüksek olması vb. etkiler yaratabilir. Ay Balıktayken, harika resimler çizebiliriz. Tabiki yeteneğe göre, muhteşem şiirler yazabiliriz. Duygularımızın, ifade ediliş şeklinin muhteşem bir ilhamla ortaya dökülüşünü yaşadığımız zamanlardır. Ağzımızı açamaz olsak bile, Ay Balık’tayken kalp dile gelir. Anlatamadığımız ne kadar duygumuz varsa, kalpten dökülüverir… Bu zamanlarda sanatsal, duygusal çalışmalar için uygundur. Yani Ay Balık enerjisi tamamen duygularla bezenmiş, bulutların üzerinde, sonsuzluk algısında oluruz.
Ay’ı Balık burcunda olan kişilerin soyut düşünceleri çok fazla olabilir…Bu kişiler, oldukça romantiktir. Hayal dünyaları vardır. Hayal kurmayı dahi bilmeyen çoğu insan için, Ay Balık konumu mucize olur. Hepimiz zaman zaman çoğu astrolojik faktörün etkisi altına gireriz, ve bazı zamanlar yaratıcılığımızın daha yüksek olduğunu hissederiz. O anlarda hemen bu yaratıcılığı, müziğe, resme, şiire, yazıya aktarabilmek kişiye mutluluk ve tatmin getirir. Hayal dünyasını herhangi bir şeye aktarabilmek, 3 boyutlu dünyamızın gerekliliklerindendir. Bu dünyada yaşadığımız süre içerisinde, elle tutulur, gözle görülür çalışmalar yapmak ve ayaklarımızın yer basmasını sağlamak durumundayız. Ay’ı Balık burcu kişiler, aşırı hassas olduklarından dolayı, bu hassasiyeti daha kontrol edilebilir bir hale getirmek için, bu kişilerin mutlaka resim, müzik, sanat ya da herhangi bir objeye bu sanatsallığı aktarmaları gerekmektedir. Böylelikle, eşyaya ve etrafa verdikleri ilham ile, kendileri de şifa bulacaklardır. Herhangi birinden daha fazla acıya duyarlı olan Ay Balık’lar mümkün mertebe birşeyle meşgul olmalı, ve ilham kaynaklarını sık sık kullanmalılardır. İlham kaynaklarını aktardıkları her şey, hem evrene hem de onlara şifa olarak geri dönecek. Ay’ı sert açı alan Balıklar, özellikle bu söylediklerime dikkat ederek, zorlu duygusal döngülerden kendilerini kurtarabilirler…
Yaşanılan dramların sonlandırılması da Balık burcu ile anlatılır. Balık burcunun simgesindeki iki balık, Alfa ve Omega’nın tüm yaratımdaki yeri olarak tasvir edilir. Alfa, yönlendirici, dönüştürücü güçtür. Omega ise, zarardan koruyan, koruyucu olarak anlatılır. Balık burcu aslında bu iki tasvir ile de zodyakta yerini alır. Balık burcunun 3.gözü anlattığı söylenir. Sonsuz yaşamın sırrının da yine Balık burcunda olduğu söylentiler arasındadır. “Spirituel ölümden kaçış “ sembolizması da Balık burcunda yer alır.” İki gözünü de hiç kırpmayan anne “ diye bahsedilen iki balık, balık burcunun sembolizmasında önemli bir yer tutmaktadır. Ay Balık kişileri, sağlık açısından çok güçlü olmayabilirler. Ay Balık’taki sağlık göstergeleri ayaklar ve ayak parmakları ile ilgilidir. Albert Einstein’in ay balık burcu olduğunu da notlarımıza ekleyelim.
Astroloji haritasındaki Ay Akrepteyken düşüştedir. Ay’ı akrepte olan kişiler genellikle dominant, baskın, agresif yapıdadır. Çünkü astrolojide Mars ve Pluto Akrep ve burcunun yöneticisidir. Ay akrepte tepkiseldir. Düşüncesizce davranışlara sebebiyet verebilir. Ay akrepteki en güçlü taraf “tutku”dur. Kişinin ayı akrepteyse, hayal ettiği şey için tutkulu ve istekli olacaktır. Bu sebeple hedeflediği şey hakkında motivasyon gücü kendi içerisindedir. Motivasyonu başka bir yerde aramasına gerek kalmaz. Kendi kendine başarma gücü vardır. Aşırı onur duygusu ağır basar. Amaçlarına odaklanır. İstediği şey hakkında bir şekilde yanıt almak için adeta yerinde duramaz. Bu açıdan kafasına taktığı konular hakkında “pimpirikli” diyebiliriz. Bazı durumlarda aşırı bencil tavırlar sergileyebilir, çünkü kafasındaki odak noktasından başka hiçbir şeyi dengeli bir bakış açısıyla göremez. Hedefe kitlenmiş vaziyettedir. Diğer kişiler hakkında ön yargılı olabilir. Ön yargıya çabucak kapılabilir.Geçmiş yaşamdaki karmayı hisler olarak bu yaşama aktaran Ay, Akrep’te derin nedensellik ve kavrayış ile, konuyu çözme yetisi verir.
spirituel ölüm yani öldürülmesi gereken duyguları net bir şekilde kişiye gösterecektir. Ay akrep kişisi, ona içsel dünyasında neyin zarar verdiğini çabucak kavrayacak ve bu zarar veren duyguları öldürecektir. Astrolojide Akrep burcu, zihinsel ölümün de simgesidir. Dolayısıyla, Ay burada zihinsel doğuştan eğilimleri öldürecektir. Akrep yöneticisi Pluto’nun sembolizmasında ölümle açılan yeni kapılardan bahsedilir. Dolayısıyla, Ay akrep kişisi, zararlı davranışları, duyguları öldürdüğünde, kendisine yeni ruhsal kapıların açılacağını ve iyileşeceğini bilmelidir. Akrep burcu “kaybolma” yı temsil eder. Ruhun kayboluşunu anlatır. Ay’ı akrepte olan kişiler, en derin karanlıkları, yeryüzünde görünmeyen, yer altında varlık süren şeyleri, gizlenmiş kitapları ve bilgileri, karanlık konuları bilir, anlar ve öğrenirler. Bu konularda uzmanlık yetisine sahiptirler. Hem mecazi hem de maddesel dünyada Güneş ışığının girmediği her şeyi, Ay akrepler görürler. Gözlerinden bir şey kaçmaz. Bilincin kaybı Akrep ile anlatılır. Demek ki Ay Akrep’te bilinç dünyasında var olan gereksiz ve işe yaramayan bilgilerin kayboluşunu sağlayan mekanizmayı yürütüyor. Ay burcu Akrep’te olanların Anne ile bağlantılı karmalarının olması da muhtemeldir.